Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Psikolojinin Fiziksel Sağlıkla İlişkisi

  🧠 Sağlıklı Beden, Sağlıklı Zihin: Psikolojinin Fiziksel Sağlıkla İlişkisi Zihin ve beden, birbirinden ayrı değil. Aksine, biri nasılsa diğeri de ona göre şekillenir. Stresli olduğunda başının ağrıması, mide krampları yaşaman ya da uykusuzken motivasyonunun düşmesi hiç de tesadüf değil. Çünkü zihinsel sağlık ve fiziksel sağlık birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 🔄 Zihin-Beden Bağlantısı Nedir? Zihin ve beden, sinir sistemi, hormonlar ve bağışıklık sistemi üzerinden sürekli iletişim halindedir. Duygusal durumlarımız, bedenimizi doğrudan etkiler. Aynı şekilde, fiziksel durumumuz da ruh halimizi belirler. 😖 Stresin Bedensel Yansımaları Kronik stres: Bağışıklık sistemini zayıflatır Sindirim sorunlarına yol açar (şişkinlik, mide ağrısı) Kas gerginliği ve baş ağrısı yaratır Uyku kalitesini bozar Hormon dengeni altüst eder Ve farkında olmadan, bu bedensel yansımalar daha fazla stres yaratır. Bu bir kısır döngü haline gelir. ❤️ Bedenini Rahatlatarak Zihnini Besle İyi...

Sağlıklı Atıştırmalıklar Mümkün mü?

  🍫 Tatlı Krizleriyle Barış: Sağlıklı Atıştırmalıklar Mümkün mü? Tatlı krizleri... Hepimiz yaşarız. Özellikle stresli, yorgun ya da duygusal hissettiğimizde mutfağa yönelip çikolata, kurabiye, hatta ne varsa tüketme dürtüsü… Peki bu krizlerle savaşmadan, hatta barışarak başa çıkmak mümkün mü? Bu yazıda, tatlı isteğinin arkasındaki nedenleri keşfedecek ve onu bastırmak yerine sağlıklı bir şekilde yönetmeyi konuşacağız. 🍩 Tatlı Krizlerinin Asıl Nedeni Ne? Tatlıya düşkün olmak sadece “irade meselesi” değil. İşte tatlı isteğinin ardındaki bazı sebepler: Düşük kan şekeri (Uzun süre aç kalmak veya dengesiz beslenmek) Yetersiz uyku Stres ve duygusal boşluklar Rutin alışkanlıklar (TV izlerken tatlı yeme gibi) Gerçek bir enerji ihtiyacı (vücut hızlı enerji ister, şeker sunar) Kısacası: Tatlı krizleri bazen sadece “canım çekti”den ibaret değildir. 🍯 Tatlıyı Yasaklamak Yerine Dönüştür Kendine “bir daha asla çikolata yemeyeceğim” demek, neredeyse her zaman ters teper. ...

Zorunlu Değil, Keyifli Hareket

  🏃‍♀️ Hareket Etmek Zorunda Değilsin, Keyifle Hareket Et! “Egzersiz” kelimesi çoğu insana ter, yorgunluk ve zorunluluk çağrıştırıyor. Ama ya sana “hareket etmek” için spor salonuna gitmek, ağır antrenmanlar yapmak ya da disiplinli programlara uymak gerekmediğini söylesem? Çünkü mesele şu: Zorunlu değil, keyifli hareket sürdürülebilir olur. ❌ Neden Spor Programları Çoğu Kişi İçin İşe Yaramaz? Hayata uymaz: İş, çocuk, sorumluluk derken her gün spor yapacak düzeni kurmak zor. Sıkıcı gelir: Sevilmeyen bir egzersiz, zamanla işkenceye dönüşür. Aşırı hedef baskısı yaratır: “3 haftada forma gir!” baskısı stres yaratır, motivasyon kırar. Oysa ki bedenimiz, doğası gereği hareket etmek ister. Sadece doğru yolu bulmamız gerekiyor. ✅ Hareket Etmenin Eğlenceli Yolları 1. Dans Et! Müzik aç, odanda 10 dakika dans et. Kalori yakmak bir yana, ruh halin anında değişir. Eğlenceli ve özgürleştirici! 2. Yürüyüşü Bir Rutine Dönüştür Yürümek, en az spor kadar etkili bir aktivite. İst...

Zihinsel Detoks: Dijital Yorgunluğu Azaltmanın Yolları

 🧘‍♀️ Zihinsel Detoks: Dijital Yorgunluğu Azaltmanın Yolları Modern yaşamın belki de en görünmez ama en yaygın yorgunluğu: dijital yorgunluk. Her gün saatlerce ekrana bakmak, sürekli bildirimlerle bölünmek, aynı anda birçok şeyle ilgilenmek… Sonuç? Bitmeyen bir tükenmişlik, odaklanma sorunları ve içten içe bir huzursuzluk hissi. Peki zihinsel yorgunluktan arınmak mümkün mü? Kesinlikle evet. Üstelik bunun için dağlara çıkmak ya da telefonunu tamamen kapatmak zorunda değilsin. Küçük adımlarla başlayarak dijital hayatına biraz nefes aldırmak mümkün. 📱 Dijital Yorgunluk Nedir? Dijital yorgunluk, uzun süreli ekran maruziyetine bağlı olarak gelişen zihinsel ve fiziksel tükenmişlik halidir. Belirtileri arasında şunlar yer alır: Sürekli dikkat dağınıklığı Ekran başında geçirilen sürede zaman kavramının kaybolması Uyku bozuklukları Baş ve göz ağrıları Anlamsız bir gerginlik ve huzursuzluk 🧠 Zihinsel Detoks Neden Gerekli? Zihnimiz tıpkı bedenimiz gibi, yoğun kullanımdan s...

Diyet Değil, Yaşam Tarzı: Sürdürülebilir Beslenmenin Sırları

  Her pazartesi başlayan diyetlerin çarşambaya varmadan bozulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Sosyal medyada gördüğümüz mucizevi “3 günde 5 kilo” vaatleri, genellikle gerçek olamayacak kadar iyi — ya da sağlıksız olacak kadar hızlı. Peki gerçekten çözüm nedir? Cevap basit ama güçlü: diyet değil, yaşam tarzı değişikliği. Eski Alışkanlık Küçük Ama Etkili Alternatif Beyaz ekmek Tam tahıllı ekmek Gazlı içecek Limonlu su / Maden suyu Akşam cips keyfi Ev yapımı yoğurtlu nohut / patlamış mısır Dışarıdan fast food Evde hazırlanan pratik wrap’ler Tatlı krizinde çikolata Hurma + fındık/kakao karışımı Neden Kısa Vadeli Diyetler Çalışmaz? Hepimiz o döngüyü biliriz: Karar verilir, yasaklar konur, birkaç gün sabredilir ve sonra eski alışkanlıklara dönülür. Çünkü çoğu diyet, günlük yaşantımıza uymayan, zorlayıcı ve sürdürülemez kurallarla doludur. Sadece birkaç hafta uygulanabilen bir sistem, uzun vadede başarı getirmez. Kilo verdirse bile, aynı hızla geri aldırır. 80/20 Kuralı: Beslenmenizin %80...

Monosit Nedir?

Monosit, bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olan beyaz kan hücrelerinden (lökositlerden) biridir. Kemik iliğinde üretilir ve kan dolaşımında belirli bir süre kaldıktan sonra dokulara göç ederek makrofaj veya dendritik hücre gibi farklı bağışıklık hücrelerine dönüşebilir. Monositin Görevleri Monositler, bağışıklık sisteminin savunma ve temizlik işlevinde önemli rol oynar: Mikroplarla savaşır: Bakteri, virüs, mantar ve diğer zararlı mikroorganizmaları fagositoz (yutma) yoluyla yok eder. Ölü hücreleri temizler: Vücudun doğal yenilenme sürecinde ölen hücreleri ortadan kaldırır. Bağışıklık sistemini düzenler: Enfeksiyon veya inflamasyon olduğunda bağışıklık yanıtını artıran maddeler salgılar. Antijen sunar: Dendritik hücreye dönüşerek diğer bağışıklık hücrelerini uyarır. Monosit Sayısı ve Değerleri Kan testinde monosit yüzdesi ve mutlak monosit sayısı ölçülür. Normal değerler yaklaşık olarak şöyledir: Yetişkinlerde monosit oranı : %2 - %10 Mutlak monosit sayısı : 20...

Eozinofil Nedir?

Lökositler, bağışıklık sisteminde farklı işlevlere sahip alt gruplara ayrılır. Granülositler adı verilen lökosit türleri arasında nötrofiller, bazofiller ve eozinofiller bulunur. Eozinofiller , sitoplazmalarındaki asit sever (eozinofilik) granüller nedeniyle bu adı almıştır. 1. Eozinofiller Nedir? Eozinofiller, bağışıklık sisteminin bir parçası olan beyaz kan hücreleridir. Alerjilere, parazit enfeksiyonlarına ve bazı bağışıklık yanıtlarına aracılık ederler. 2. Eozinofillerin Görevi Nedir? Parazitlere ve yabancı organizmalara karşı koruma sağlarlar. Alerjik reaksiyonları düzenlerler. Enfeksiyonlara karşı bağışıklık yanıtını desteklerler. 3. Eozinofiller Nerede Bulunur? Kan Kemik iliği Akciğerler Deri Sindirim sistemi 4. Eozinofil Düzeyleri Ne Anlama Gelir? Düşük Eozinofil (Eozinopeni) : Kortizol fazlalığı (Cushing sendromu) veya sepsis nedeniyle olabilir. Yüksek Eozinofil (Eozinofili) : Alerjiler, parazit enfeksiyonları, bazı kanser türleri veya otoimmün hastalıkl...

Lökosit (Beyaz Kan Hücresi) Nedir?

Lökositler, bağışıklık sisteminin temel hücreleri olup, vücudu enfeksiyonlara ve yabancı maddelere karşı koruyan çekirdekli hücrelerdir. Beyaz kan hücreleri (WBC), yaşamlarının en azından bir döneminde dolaşımda bulunur ve fagositoz ile bağışıklıkta önemli rol oynar. Normal lökosit seviyeleri: Kanda: 4.000 – 11.000 hücre/µL İdrarda: 0-5 hücre/hpf (yüksek güç alanı başına) Kanda Lökosit Yüksekliği (Lökositoz) ve Nedenleri Lökosit seviyesinin 11.000/µL'nin üzerinde olması, lökositoz olarak adlandırılır ve vücudun bir enfeksiyona veya hastalığa yanıt verdiğini gösterebilir. Lökositoza Neden Olan Durumlar: Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar İltihabi hastalıklar (Romatoid artrit, Crohn hastalığı) Bağışıklık sistemi hastalıkları Kanser (Lösemi, lenfoma) Stres, sigara ve aşırı egzersiz Steroid kullanımı Belirtileri: Ateş, halsizlik Lenf bezlerinde şişlik Düzensiz kalp atışı İdrarda Lökosit Yüksekliği ve Önemi İdrarda yüksek lökosit seviyesi genellikle idrar yolu enfeksiyonu (İYE) veya...

Trombosit Nedir?Trombosit Sayısı ve Sağlık Üzerine Etkileri.

Trombosit Nedir (Kan Pulcuğu)? Trombosit, platelet ve kan pulcuğu aslında aynı şeyi ifade eder. Tıbbi terim olarak: Platelet (İngilizce) veya Trombosit (Türkçe) en yaygın ve doğru kullanımlardır. Halk arasında: Kan pulcuğu terimi de yaygın olarak kullanılır, ancak bilimsel literatürde pek tercih edilmez. Trombositler, kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynayan küçük hücresel bileşenlerdir. Kemik iliğinde üretilirler ve ortalama 7-10 gün arasında yaşarlar. Vücuttaki damar yaralanmaları sırasında kanamayı durdurmak ve doku iyileşmesini desteklemek için kritik bir işleve sahiptirler. Trombosit Sayısı ve Sağlık Üzerine Etkileri Trombosit sayısı normalden düşük olduğunda ( trombositopeni ) veya yüksek olduğunda ( trombositoz ), çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Trombosit Düşüklüğü (Trombositopeni) Lösemi Belirtisi Olabilir mi? Evet, trombositopeni bazı lösemi türlerinde görülebilen bir belirti olabilir, ancak tek başına trombosit düşüklüğü lösemi teşhisi koymak için yeterli değildir....

Emanogog Nedir? Güvenlik ve Sakıncaları.

1. Giriş Emanogog terimi, tıbbi ve bitkisel alanlarda kullanılan, adet söktürücü özelliklere sahip maddeleri tanımlayan bir kavramdır. Tarih boyunca farklı kültürlerde, kadın sağlığını düzenlemek amacıyla çeşitli bitkiler ve kimyasal bileşikler emanogog olarak kullanılmıştır. Ancak bu tür maddelerin etkileri ve güvenliği hakkında dikkatli olunması gerekmektedir. 2. Kökeni ve Tarihçesi Emanogog kelimesi, Yunanca "emmeno" (akmak) ve "agogos" (harekete geçiren) kelimelerinin birleşiminden türemiştir. Tarih boyunca Antik Mısır, Yunan, Roma ve Orta Çağ Avrupa’sında kadın sağlığını düzenlemek amacıyla kullanılmıştır. Bu dönemde emanogog özelliklere sahip bitkiler, doğum kontrolü veya adet düzensizliklerini gidermek için tercih edilmiştir. 3. Kullanım Alanları Emanogoglar genellikle şu amaçlarla kullanılır: Adet düzensizliklerini gidermek Kadın üreme sağlığını düzenlemek Doğum sonrası rahmi temizlemek Bazı kültürlerde geleneksel doğum kontrol yöntemi olarak Bazı yaygın ema...

Eritrosit (RBC) Nedir,Değeri Kaç Olmalı?

  Eritrosit, yani kırmızı kan hücreleri, kanın en yaygın hücre türlerinden biridir. RBC (Red Blood Cells) olarak da bilinen bu hücreler, akciğerlerden vücudun tüm bölgelerine oksijen taşır ve vücuttan karbondioksiti uzaklaştırır. Eritrositler, hemoglobin adı verilen bir protein içerir ve bu sayede oksijen taşıma işlevini gerçekleştirir. Eritrosit Testi Nedir? Eritrosit testi, kanda bulunan kırmızı kan hücrelerinin sayısını ölçmek için yapılan bir kan testidir. Bu test, genellikle tam kan sayımı (hemogram) içinde değerlendirilir ve vücuttaki genel sağlık durumu hakkında önemli bilgiler verir. Ayrıca, eritrosit idrar testleri ile idrarda kırmızı kan hücresi olup olmadığı da kontrol edilebilir. İdrarda eritrosit bulunması, genellikle böbrek veya idrar yolları hastalıklarının belirtisi olabilir. Ancak bazı yiyecekler ve ilaçlar da bu değerin yükselmesine neden olabilir. Eritrosit Değeri Kaç Olmalı? Eritrosit sayısı, yaşa ve cinsiyete göre değişiklik gösterebilir. Normal eritrosit değer...

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?

 Hemogram, kanda bulunan kırmızı kan hücresi, nötrofil, eozinofil, bazofil, lenfosit, monosit ve trombosit gibi hücrelerin sayılarak, çeşitli hastalıkların tespitinde kullanılan kan testidir. Enfeksiyonlar, anemi, bağışıklık sistemi hastalıkları ve kan kanserleri gibi hastalıkların belirlenmesinde önemli rol oynar. Hemogram (Tam Kan Sayımı) Testi Hangi Hastalıkların Tanısı İçin Yapılır? Tam kan sayımı (hemogram) testi ile şu hastalıkların tanısı konulabilir: Anemi (Demir, B12 vitamini, folat eksikliği) Otoimmün hastalıklar Kemik iliği bozuklukları Dehidrasyon Enfeksiyonlar ve iltihaplanmalar Lösemi ve lenfoma Miyeloproliferatif neoplazmlar Miyelodisplastik sendrom Orak hücre hastalığı ve talasemi Hemogram (Tam Kan Sayımı) Testinde Hangi Değerler İncelenir? Hemogram testi birçok alt parametreyi içerir: Beyaz kan hücresi (WBC - Lökosit) sayımı Kırmızı kan hücresi (RBC - Eritrosit) sayımı Hemoglobin (HGB) düzeyi Hematokrit (HCT) oranı Trombosit (PLT - Platelet) sayımı Ortalama eritro...

Adet Söktürücüler Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Adet söktürücüler, adet kanamasının başlamasını hızlandırmak için kullanılan ilaçlar veya doğal yöntemlerdir. Bu yazıda adet söktürücüler hakkında merak ettiğiniz tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. Adet Söktürücüler Ne İşe Yarar? Adet söktürücüler, geciken adet kanamasını tetikleyerek adet döngüsünü düzenlemeye yardımcı olur. Genellikle progesteron hormonu içeren bu ilaçlar, doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Adet Gecikmesinin Sebepleri Adet gecikmesi farklı nedenlerden kaynaklanabilir: Hormonal dengesizlikler Stres Ani kilo değişimleri Polikistik Over Sendromu (PKOS) Hamilelik Kronik hastalıklar Adet Söktürücü Ne Zaman Kullanılmalıdır? Adet söktürücüler genellikle adet gecikmesi 7-10 günü aştığında, hamilelik ihtimali elendikten sonra doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır. Adet Söktürücüler Nasıl Kullanılır? Bu ilaçlar doktor tarafından belirtilen dozlarda, genellikle birkaç gün süreyle kullanılır. Kullanımın bırakılmasının ardından adet kanamasının başlaması beklenir. Kullanırken Dikkat E...

Zorbalığı Anlamak: Nedenleri, Etkileri ve Önleme Yöntemleri

  Zorbalık Nedir? Düşünün, her sabah okula giderken midenizde bir düğüm hissediyorsunuz. Bir köşede sessizce oturmayı tercih ediyorsunuz, çünkü birinin sizi alaya alacağından korkuyorsunuz. İşte bu, zorbalığın mağdurları için günlük bir gerçeklik olabilir. Yaygın tanım, zorbalığı kardeş veya mevcut sevgili olmayan bir genç veya genç grubu tarafından yapılan istenmeyen saldırgan davranışlar olarak tanımlar. Bu davranışlar, fiziksel, psikolojik, sosyal veya eğitimsel zarar verebilir ve mağdurun hayatını altüst edebilir. Zorbalık Türleri Zorbalık birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Her biri, mağdur üzerinde derin izler bırakabilir: Fiziksel Zorbalık : İtme, vurma, tekmeleme gibi fiziksel saldırıları içerir. Mağdurun vücudunda iz bırakabilir ama belki de en derin izleri ruhunda oluşturur. Sözel Zorbalık : Lakap takma, aşağılayıcı sözler ve tehditler… Bunlar belki görünmez yaralar açar ama en uzun süren yaralardan biri olabilir. Sosyal veya İlişkisel Zorbalık : Dedikodu yaymak, grup...

HPV (İnsan Papilloma Virüsü)

  HPV Nedir? HPV (İnsan Papilloma Virüsü), cilt ve mukoza yoluyla bulaşan bir virüstür. Dünya genelinde 100’den fazla türü olan HPV, özellikle cinsel temasla yayılır. Bazı türleri zararsızdır, ancak bazıları siğil oluşumuna neden olur veya rahim ağzı kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. HPV Virüsü Nasıl Bulaşır? HPV, genellikle cinsel temas yoluyla bulaşır. Ancak doğrudan cilt teması da bulaşma yoludur. Enfekte kişinin derisi veya mukozası ile temas eden birey virüsü kapabilir. HPV, kondom kullanımıyla bulaşma riski azaltılabilse de tamamen önlenemez. HPV Belirtileri Nelerdir? HPV enfeksiyonları çoğu zaman belirti vermez. Ancak bazı türleri şunlara neden olabilir: Genital veya ağız içinde siğil oluşumu Rahim ağzında anormal hücresel değişiklikler (kanser riski oluşturabilir) Nadiren kaşıntı, yanma veya rahatsızlık HPV Enfeksiyonunun Yayılımını Artıran Faktörler Erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak Çok sayıda cinsel partner Bağışıklık sisteminin zayıf olması Sigara ve...