Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Disleksi Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Göz Sağlığıyla İlişkisi

  Disleksi, bireyin konuşma seslerini tanıma, bu sesleri harflere dökme ve yazılı dili çözümleme yetisinde zorluk yaşadığı nörogelişimsel bir öğrenme bozukluğudur . Genellikle “okuma bozukluğu” olarak bilinen disleksi, zeka, işitme ya da görme sorunlarından kaynaklanmaz. Sorunun kaynağı, beynin dili işleyen bölgelerindeki farklılıklardır. Kimler Disleksi Olabilir? Disleksi her yaştan bireyi etkileyebilir. Toplumun yaklaşık %15’inin disleksiye sahip olduğu , ancak yalnızca %10’undan azına resmi tanı konduğu tahmin edilmektedir. Çocuklukta fark edilip desteklenmeyen bireylerde, bu zorluklar erişkinlikte de devam edebilir . Ancak, disleksi ile yaşamak öğrenmenin sonu değildir. Doğru araçlarla ve eğitim desteğiyle disleksili bireyler başarılı olabilir. Disleksi Belirtileri Nelerdir? Disleksi belirtileri yaşa göre değişiklik gösterir ve genellikle okul çağıyla birlikte daha belirgin hale gelir. Okul Öncesi Dönem Geç konuşma Yeni kelimeleri yavaş öğrenme Kelimelerdeki ses...

Lafora Hastalığı: Genetik Kökenli Sessiz Bir Yıkıcı

  Lafora hastalığı, genetik bir bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkan, ilerleyici ve nadir görülen bir epilepsi türüdür. Tipik olarak ergenlik döneminde başlar ve sık tekrarlayan nöbetlerle birlikte bilişsel bozulma, davranış değişiklikleri ve hareket kabiliyetinde azalma ile seyreder. "Lafora ilerleyici miyoklonus epilepsisi" olarak da adlandırılan bu hastalık, hälihazırda tedavi edilememekle birlikte semptomların yönetimi için klinik ve bilimsel çalışmalar sürmektedir. Hastalığın Yaygınlığı ve Genetik Yapısı Dünya çapında milyonda dört kişiyi etkilediği tahmin edilen Lafora hastalığı, otozomal resesif kalıtımla geçer. Bu, kişinin hastalığa yakalanması için EPM2A veya EPM2B (NHLRC1) genlerinde bozukluk taşıyan her iki ebeveynden de genetik materyal alması gerektiği anlamına gelir. Bu genler, vücuttaki glikojenin düzenlenmesinde rol oynar. Genetik bozukluk nedeniyle uygun şekilde işlenemeyen glikojen, sinir sistemi ve diğer dokularda "Lafora cisimcikleri" olarak bilin...

Langya Henipavirüsü (LayV): Yeni Bir Zoonotik Tehdit

  Langya henipavirüsü (LayV), ilk kez Çin'in doğu bölgelerinde 2018-2021 yılları arasında tespit edilen, henüz yeni tanımlanmış bir RNA virüsüdür. Henipavirus ailesine ait olan bu virüs, şimdiye kadar 35 insanda tespit edilmiş ve enfekte bireylerde grip benzeri semptomlara yol açmıştır. Her ne kadar şu an için ölüm vakası rapor edilmemiş olsa da, yakın akrabaları olan Nipah ve Hendra virüslerinin yüksek ölüm oranlarına sahip olması, LayV'nin yakından izlenmesini zorunlu kılmaktadır. Virüsün Kökeni ve Yayılımı Langya virüsünün doğal rezervuarı olarak sivri fareler (shrew) tanımlanmıştır. Bu küçük kemirgenler, virüsü taşıyabildiği düşünülen ana hayvanlardır. Ayrıca bölgede keçiler ve köpekler gibi evcil hayvanlarda da virüs izine rastlanmıştır. Ancak şu an için bu hayvanların insanlara bulaştırıcı olup olmadığı net değildir. LayV, Çin dışında herhangi bir ülkede henüz doğrulanmamıştır. Bu durum, virüsün küresel yayılım göstermediğini değil; diğer ülkelerde fark edilmemiş olabilec...

Laringofaringeal Reflü (LFR): Sessiz Bir Tehdit

Laringofaringeal reflü (LFR), halk arasında pek bilinmeyen ancak etkileri oldukça rahatsız edici olan bir sağlık sorunudur. Tıbbi adıyla "laringofaringeal reflü", mide asidinin yemek borusunu aşarak boğaza ve ses tellerine kadar ulaşmasıyla oluşur. Bu durum, özellikle ses kısıklığı, boğazda takılma hissi, kronik öksürük ve yutma zorluğu gibi belirtilerle kendini gösterir. LFR Nedir? LFR, klasik gastroözofageal reflü hastalığından (GERD) farklı olarak mide asidinin yalnızca yemek borusunda kalmayıp daha yukarı çıkarak gırtlak ve boğaz bölgesine ulaşmasıyla meydana gelir. Bu nedenle, LFR'ye bazen "sessiz reflü" de denir. Çünkü çoğu zaman mide yanması ya da ekşimesi gibi tipik reflü belirtileri görülmez. LFR ve GERD Arasındaki Temel Farklar GERD, alt yemek borusu sfinkterinin (LES) gevşemesiyle mide asidinin yemek borusuna kaçması sonucu oluşur. LFR'de ise bu asidik içerik, üst yemek borusu sfinkterini (UES) de aşarak boğaz ve ses tellerine kadar çıkar. GERD ge...

Tırnak Mantarı (Onikomikoz): Belirtileri, Nedenleri ve Etkili Tedavi Yöntemleri

  Tırnak mantarı, tıp dilinde onikomikoz olarak adlandırılır ve tırnaklarda en sık karşılaşılan enfeksiyon türlerinden biridir. Özellikle ayak tırnaklarını etkileyen bu rahatsızlık, estetik sorunlardan ciddi sağlık problemlerine kadar pek çok etkiye yol açabilir. Tırnak Mantarı Nedir? Tırnak mantarı genellikle tırnağın ucunda beyaz ya da sarı-kahverengi bir leke olarak başlar. Enfeksiyon ilerledikçe tırnak kalınlaşabilir, şekli bozulabilir ve kenarlarından ufalanmaya başlayabilir. Bu durum sadece görüntü açısından değil, aynı zamanda ağrı ve yürüme zorluğu gibi şikâyetlere de neden olabilir. Tırnak mantarı ayak tırnaklarında daha sık görülür, ancak el tırnaklarını da etkileyebilir. Ayrıca mantar, parmaklar arasında veya ayak derisinde yerleştiğinde "sporcu ayağı" (tinea pedis) olarak adlandırılır. Tırnak Mantarının Belirtileri Tırnak mantarı genellikle şu belirtilerle kendini gösterir: Tırnakta kalınlaşma Sararma veya beyazlaşma Kırılgan, çatlayan veya ufalana...